AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Türkiye'nin uzunca bir zamandır ekonomide, iç ve dış güvenlikte dört ayrı terör örgütü ile verdiği kararlı mücadeleyi görmezden gelmek, Suriye'nin kuzeyinde, Doğu Akdeniz'de yapılmak istenen dizaynları yok saymak, bütün bunların sadece bir bileşeni olan 15 Temmuz saldırısı sonrası oluşan ölüm ve kalım mücadelesi... Bütün bu mücadelenin sembolü haline gelen ülke liderimiz Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının oluşturduğu, hatta maalesef uzunca zamandır karnından konuşan Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da katıldı." ifadesini kullandı.

Ünal, Twitter hesabından, İçişleri Bakanlığınca Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlıklarında yapılan görevlendirmelere ilişkin paylaşımda bulundu.

Ünal, "Türkiye'nin uzunca bir zamandır ekonomide, iç ve dış güvenlikte dört ayrı terör örgütü ile verdiği kararlı mücadeleyi görmezden gelmek, Suriye'nin kuzeyinde, Doğu Akdeniz'de yapılmak istenen dizaynları yok saymak, bütün bunların sadece bir bileşeni olan 15 Temmuz saldırısı sonrası oluşan ölüm ve kalım mücadelesi... Bütün bu mücadelenin sembolü haline gelen ülke liderimiz Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının oluşturduğu, hatta maalesef uzunca zamandır karnından konuşan Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da katıldı."

Meselenin "üç belediye başkanını görevden almak ve demokrasi duyarlılığı" olmadığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Kayyım atanmasının hukuki ve demokratik altyapısı bellidir. Gezi olayları esnasında 'demokrasi sandıktan ibaret değildir' diyen Sayın Gül, şimdi 'seçimle gelen seçimle gider' demekte. Bu nasıl bir tenakuzdur! Demokrasinin ilkeleri duruma ve kişilere göre mi belirlenmektedir? Evet, seçilmiş olmak hukuku ve demokrasiyi yok etmek, terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak hakkı vermez kimseye. İşte bu evrensel bir demokrasi ilkesidir. Demokrasi, ait olduğu ülkenin bütünlüğü ve bağımsızlığı aleyhine kullanılmaya başlanırsa artık o ülkeye ait bir değer ve gerçek anlamıyla demokrasi olmaz.

Hukuk ise araçsallaşarak ait olduğu ülkeyi zaafa düşürmenin bir silahına dönüşürse, o ülkenin hukuku olmaktan çıkar. Partiler ve siyasiler tabii ki belirli kesimleri kazanmaya dönük pozisyonlar alabilir ancak bu ülkede PKK ve onun güdümündeki yapıların gerçek yüzünü en iyi Kürt vatandaşlarımız bilir. Teröre destek çıkarak milletimizin gönlü kazanılmaz. Siz siz olun PKK'nın değil, halkımızın desteğine talip olun."