Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2019 Mayıs ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklanmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Mayıs 2019 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 3.198,06 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 6.622,11 Lira olarak belirlenmiştir. 

Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %0,89 oranında yükseldiğini göstermektedir. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre %0,96 oranında artmış ve 2.462,61 Lira olarak hesaplanmıştır. 

Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2019 yılı Mayıs ayında 2.536,08 Lira olarak tahmin edilmiştir. 

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Mayıs 2019 verilerine göre günlük 53,10 TL olduğu belirlenmiştir. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.592,94 TL olmuştur.

Mayıs 2019 itibarı ile ortalama 3.786,21 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %42,07’sini oluşturmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 943,14 TL olarak belirlenen kira gideri ise Mayıs 2019 ortalama maaşının %24,91’ine denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,98’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %33,02’si kalmıştır. 

Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Mayıs 2019 maaşından geriye yalnızca 1250,21 TL kalmıştır. 

KAHVECİ: TOPLU SÖZLEŞMEDE ZARARLARIMIZ TELAFİ EDİLMELİDİR

Konuyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan Önder Kahveci, kamu çalışanlarının ekonomik durumuna dikkat çekti. Yaklaşan toplu sözleşme dönemine hazırlık yapıldığını vurgulayan Kahveci, şunları söyledi:

“Yaz aylarına gelmesine rağmen, vatandaşın harcama kalemlerindeki artış hız kesmedi. Geçim sıkıntısı bütün şiddetiyle geçtiğimiz ay da devam etti. Dar ve sabit gelirlinin ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığı bugünlerde kamu çalışanlarının toplu sözleşme dönemi de yaklaşmaktadır. Daha önceki dönemlerde yetkili sendikaların ve yetkili konfederasyon başkanının uyguladığı korkak ve yanlış politikalar nedeniyle cebine girenden çok daha fazlasını kaybeden kamu çalışanları, bu sene ağır ekonomik şartlar karşısında iyice sıkıntıya düşmüştür. Kamu çalışanlarının ve memur emeklilerinin gözü kulağı ağustos ayında yapılacak toplu sözleşme sürecinde olacaktır. 

Türkiye Kamu-Sen olarak bütün çalışanlarımızın mali ve özlük haklarıyla ilgili taleplerini toplu sözleşme masasına taşımak için çalışmalara başladık. Bazıları bizi masada görmek istemese de biz kanunun bize verdiği yetki ve 420 bin üyemizin gücüyle ve inancıyla o masada memurların haklarını sonuna kadar savunmaya hazırız. Malum-Sen’in gözlerden kaçırmaya çalışacağı her ayrıntının takipçisi olacağız. Daha önceki senelerde enflasyon farkının yansıtılmasını dahi yaptıkları sözleşmeye ekletmeyi unutan bu zihniyete güvenimiz yoktur. Şu da unutulmamalıdır ki, biz onların lütuf ile değil, kanuni hakkımızdan dolayı o masadayız. Yaşanan ekonomik tahribatın düzeltilmesi için mücadelemiz devam edecektir. ”