Olağanüstü hal (OHAL) kararnameleriyle 2016 yılından sonra 132 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bunlardan 126 bin 300'ü, göreve iade edilmeleri talebiyle OHAL Komisyonu'na başvurdu. OHAL Komisyonu, başvuruların 98 bin 300'ünü sonuçlandırdı ve 9 bin 600 kişinin görevi iadesine karar verdi.

Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre: Göreve iade edilen kamu personeline, görevden uzaklaştırıldıkları dönemde alamadıkları maaşları, topluca ödeniyor. Parayı topluca alan memurlar, vergi şoku yaşıyorlar. Örneğin üç yıl görevden uzaklaştırılmış olan kişi 2020 yılında göreve iade edilmiş ise üç yıllık dönemde alamadığı maaşın tamamı 2020 yılı kazancı olarak kabul ediliyor. Bu tutardan, 2020 yılı gelir vergisi tarifesi üzerinden vergi kesiliyor.


Örneğin, 4. derecenin 1. kademesindeki bekar bir komiser, temmuz ayında yüzde 7 oranında zam yapılsa bile bu yılın tamamında yüzde 15 oranında gelir vergisine tabi olması gerekiyor. Sadece aralık ayındaki maaşının bir kısmı yüzde 20 vergiye tabi olacak.

Bu kişi için hesaplanan yıllık vergi tutarı yaklaşık 3 bin 700 lira olur. Bekar bir çalışana bu yıl toplam 2 bin 600 lira asgari geçim indirimi (AGİ) uygulanacağı için, hesaplanan vergiden bu tutar düşülür. Ödemesi gereken net vergi bin 100 lira olur.

Ancak, bu kişi 36 ay görevden uzaklaştırılmış ise açıkta geçen 36 ayın maaşı bu yılın şubat ayında topluca ödendiğinde, ödenen tutarın tamamı 2020 yılının kazancı olarak kabul edilir.

Örneğin, 36 ay için topluca brüt 140 bin lira ödendi ise bu paranın

22 bin liraya kadar olan kısmından yüzde 15,

22 bin lira ile 49 bin lira arasındaki kısmından yüzde 20,

49 bin liradan sonraki kısmından ise yüzde 27 oranında vergi kesilir.

Şubat ayı normal maaşı dahil yılın geri kalanındaki maaşlarından da yüzde 27 oranında vergi alınır. Böylece bu kişi hem 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait maaşlar için, hem de bu yılın geri kalan ayları için yüksek vergi öder.


ÖZELGEDE OLUMSUZ CEVAP VERİLDİ

Üniversiteden 1 Eylül 2016 tarihinde ihraç edilen bir akademisyen, OHAL Komisyonu kararıyla 3 Ocak 2019 tarihinde göreve iade edildi. Görevden uzaklaştırıldığı 2016, 2017, 2018 yıllarındaki maaşları topluca ödenerek, yukarıda anlattığımız şekilde vergilendirildi. Akademisyen, yapılan işlemin doğru olup olmadığını vergi dairesine sordu. Hazine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yayımladığı özelgede, bir ücret ödemesinin tahakkuk ve ödemesi hangi ayda yapılmış ise bu ödemenin o ayın ücreti kabul edilerek vergilendirilmesi gerektiği belirtildi.

Bir gelirin vergilendirilecek aşamaya gelebilmesi için o gelirin vergi kanunlarında şartları belirlenen şekilde elde edilmiş olması gerektiği kaydedilen özelgede, gerçek usulle vergilendirilen ücret gelirlerinde "elde etmenin", gelirin kişinin hukuki ve ekonomik tasarrufuna girmesi ile gerçekleştiği vurgulandı. Özelgede, hukuki tasarrufun, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesini, ekonomik tasarrufun ise gelirin sahibinin emrine amade kılındığı zamanı ifade ettiği, ücret gelirinin de ancak bu şartların sağlanması ile vergilendirilecek aşamaya gelmiş olacağı belirtildi.


Dolayısıyla, bir ücret ödemesine vergi tevkifatı yapılabilmesi için nakden veya hesaben ödeme yapılmış olması gerektiği kaydedildi.

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ UYGULANMIYOR

Göreve iade edilenlerin bir diğer önemli kaybı ise asgari geçim indiriminde (AGİ) yaşanıyor. Özelgede, asgari geçim indirimi yıllık tutarının, ücretlinin asgari geçim indiriminden bir yıl boyunca faydalanacağı net menfaat olduğu vurgulandı.

Aylık yapılan ücret ödemelerinde ise asgari geçim indiriminin, hesaplanan yıllık tutarın 12'ye bölünmesi suretiyle uygulanacağı ve bir ay içerisinde yararlanılabilecek AGİ tutarının, yıllık AGİ'nin 12'de 1'ini geçemeyeceği belirtildi.

Örneğimizdeki komiser, yüksek vergi diliminin yanı sıra sadece 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki AGİ'yi alamamaktan dolayı 5 bin 700 lira kayba uğrayacak. Bu kişi bekar değil de eşi çalışmıyor ve çocukları bulunuyor ise AGİ'den dolayı kaybı daha da artacak.