Terör örgütü FETÖ/PDY üyelerinin Almanya'daki iltica taleplerine 'casusluk' faailiyeti yürüterek, aracılık eden avukat Yılmaz Sunar'ın Ankara'da yakalanması, kaçak yüzlerce FETÖ'cü için bu ülkede kurulan sistemin de deşifre olmasını sağladı. DHA'nın güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, iltica taleplerinde, Almanya İçişleri Bakanlığı ile Yabancılar Dairesi'nin Türkiye'den istemesi gereken resmi bilgi ve belgeler için Almanya'nın Türkiye Büyükelçiliği'nde çalışan avukat Yılmaz Sunar devreye girdi. Alman gizli istihbarat servisi ile bağlantılı olabileceği değerlendirilen Sunar, mesleği gereği erişim imkanı olan yargı sistemi ve yasadışı bağlantıları sayesinde terör örgütü üyelerinin bilgi ve belgelerini toplayıp, Alman Büyükelçiliği aracılığıyla bu ülkeye gönderdi. Böylelikle Türk yetkili makamları devre dışı bırakılıp, iltica başvuruları hızlı ve sorunsuz şekilde sonuçlandı.

4 AY ÖNCE YAKALANDI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Barosu'na kayıtlı hukuk bürosu sahibi olan avukat Yılmaz Sunar'ın bazı yabancı ülke büyükelçilerine Türk vatandaşlarıyla ilgili bilgi sızdırdığı ihbarı üzerine başlatıldı. Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan 5 kişilik özel ekip de avukat Sunar'ı adım adım takibe aldı. Sürekli şehirlerarası yolculuk yapan avukatı izleyen ekip, geçen eylül ayında Sunar'ın otobüsle İstanbul'dan Ankara'ya geleceğini belirledi. Bunun üzerine bir sivil polis, avukatın bindiği yolcu otobüsünde hemen arkasındaki koltuğa bilet aldı. Kendisini takip eden polislerden habersiz yolculuk yapan Yılmaz Sunar, Ankara'ya indiği anda yakalanarak, gözaltına alındı.

SİSTEM DEŞİFRE OLDU

Almanya'nın, Türk Büyükelçiliği'nde görevli hukuk danışmanı olduğunu açıkladığı avukat Yılmaz Sunar'ın yakalanması, FETÖ'cülerin iltica başvurusu yaparken, Türkiye'yi devreden çıkaran sistemin açığa çıkmasını sağladı. Almanya İçişleri Bakanlığı ve Yabancılar Dairesi'nin, başvuru yapanla ilgili bilgi ve belgeleri, Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Türkiye'den istemesi gerekiyor. Ancak kurulan sistem ile başvuru yapan FETÖ ya da PKK üyeleri, bu işlemlerini avukat Yılmaz Sunar üzerinden yürüttü. Sunar, iltica başvurusu yapan terör örgütü üyelerinin bilgi ve belgelerini, mesleki erişim hakkı bulunan yargı sistemi ya da yasadışı bağlantıları sayesinde elde etti. Ardından da Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Almanya İçişleri Bakanlığı ve Yabancılar Dairesi'ne aktardı. Alman gizli istihbarat servisi ile bağlantılı olabileceği değerlendirilen avukat Yılmaz Sunar, böylelikle, Türkiye'yi devre dışı bıraktı.

CASUSLUK FAAİLİYETİYLE ÇOK SAYIDA FETÖ'CÜYE İLTİCA HAKKI ALDIRDI

Yürüttüğü casusluk faailiyeti ile çok sayıda FETÖ'cüye iltica hakkı verilmesinde aracı olan Sunar'ın üzerinde ve İstanbul'daki bürosunda yapılan aramada terör örgütü üyelerine ait binlerce belge bulunduğu öğrenildi. Avukatın sorgusunda ise kendisiyle birlikte casusluk faailiyeti yürüten kişilerin isimlerini verdiği kaydedildi. Soruşturma derinleştirilirken, şüphelilerin bağlantıları araştırılıyor.

İLTİCA BAŞVURULARINA İŞKENCE VE İDAM YALANLARI

Öte yandan Almanya'ya iltica talebinde bulunan FETÖ'cülerin başvurularında, Türkiye'de idam cezası olmamasına rağmen, 'yargısız infaz edilecekleri, adil yargılanmayacakları ve işkence görecekleri' yalanlarını sıraladıkları ortaya çıktı. FETÖ'cüler başvurularında, darbe girişimiyle ilgileri olmadığını, hükümete muhalif oldukları için bu suçlamayla karşı karşıya kaldıklarını iddia ederek, FETÖ'cülerin sosyal medya hesaplarında paylaşılan Türkiye karşıtı yayınlardaki yalan haberleri örnek gösterdi. Kara propagandaların iltica başvurularına eklendiği kaydedildi.

3 AYDA SIĞINMA 6 AYDA İLTİCA 5 YILDA VATANDAŞLIK HAKKI

Almanya'daki resmi prosedür ise şöyle işliyor: İltica başvurularına Almanya İçişleri Bakanlığı ve Yabancılar Dairesi karar veriyor. Oluşturulan komisyonlar, başvuruları değerlendiriliyor. Başvurucunun ülkesinde savaş, askeri rejim veya siyasi krizler var ise iltica başvuruları çoğunlukla kabul görüyor. Başvurucuya, 6 ay içinde sığınma veriliyor.

İkinci aşamada ise iltica başvurusu yapan kişiyle ilgili bilgi toplanıyor. Başvurucunun, iltica talebinde belirttiği bilgiler teyit edilerek doğru olup olmadığı kontrol ediliyor. Bu kısmı değerlendirmede büyük önem taşıyor. Kişilerin baskı gördükleri izlenimi oluşursa, başvuru 3 ayda kabul ediliyor. Başvurucuya sığınma talebinin süresiz olmadığı bildiriliyor.

Komisyonlar bu kişilerle ilgili yaptıkları incelemeler sonunda rapor hazırlıyor. Bu raporların ardından da 6 ayda karar veriliyor. Raporların olumlu olması halinde başvurucuya geçici oturma izni veriliyor.

Ayrıca Fremdenpass adı verilen seyahat belgesiyle istediği AB ülkelerinde serbestçe dolaşabiliyor. İltica hakkı tanınan kişiler ve ülkelerindeki koşullar, belli aralıklarla gözden geçiriliyor. 5 yıl sonunda da vatandaşlık hakkı kazanılıyor.