Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşuyor. Güngören Belediyesi'ndeki olaya değinen Erdoğan, "İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

AK Parti maziden atiye yolculuğumuzun altın halkalarından biridir.

Bugün başka yarın bir başka olmamalıyız. Bunu yapanları görüyoruz.

Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına kariyerine odaklanan kişilerden dava adamı olmaz.

Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Bize Yunus'un ifadesiyle ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm diye bu anlayıştaki insanlar lazım.

Hele hele bulunduğu makamının gücüne güvenerek vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada işi olmaz.

Yolsuzluğu çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tip insanların kapımızdan bile girmesi bizim için züldür.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyenler sadece varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz kendi hüsranlarını da hazırlarlar.

Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde ö plana çıkartıldığını görüyoruz. Dolaylı yoldan bizi başarısız gösterme çabalarına karşı dikkatli olmalıyız.

İstisnai hadiselerin her gün herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli o0lmadığı bellidir. Medya kuruluşlarımızı da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet ediyorum.

Bizi kendi kısır gündemlerinin içine düşürme tuzağına asla düşmemeliyiz. AK Parti gündem takip etmez gündem belirler.

İstanbul Türkiye'nin kaderini belirlemede bir numaralı şehrimizdir. İstanbul'un nabzını iyi tutarsak zaten Türkiye'yi de yakalamış oluruz.

İstanbul'dan ses çıktığı zaman 81 vilayette bunun dalgalandığını görürüz.

Türkiye son on yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarını da yaşamıştır.

Son dönemde sürdürdüğümüz harekatlar ve Akdeniz'de attığımız adımlar ülkemize karşı adeta bir öfke patlamasına yol açtı.

Suriye'de devam etmekte olan süreç Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemlidir.

Bize söyledikleri şu: Buradan ne zaman çıkacaksınız.

Bizim de kendilerine söylediğimiz şu: Sizin orada ne işiniz var?