Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:


"TOBB'un 75'inci genel kurulunun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum. Burası üretimin ticaretin, istihdamın, Türkiye ekonomisinin tamamının temsil edildiği bir çatı. Ekonomi başta olmak üzere ülkemizin geleceğine ilişkin hemen her konuda iş dünyamızla istişare etmeye özen gösterdik. Aldığımız tüm kararların; ortak aklın, vicdanın ürünü olması için gayret gösterdik. Ankara ve tüm şehitlerimizde iş dünyamızın çatısının genel kurullarına, ödül törenlerine ve diğer etkinliğine katılarak yol arkadaşlığımızı güçlendirdik. Her vesileyle ülkemizin sorunlarını, taleplerini konuştuk, tartıştık.

Türkiye'yi 2023 hedeflerine yine birlikte ulaştıracağız. İş dünyamız kendini geleceğe ne kadar hızlı hazırlarsa, biz de o hedeflerimize o derece çabuk varırız. Sizlerin azmi, çalışkanlığı dirayeti ve kabiliyetiyle önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz. Sizler ürettiğiniz, istihdamı artırdığınız, ihracatı yükselttiğiniz, yatırımlarınıza devam ettirdiğiniz sürece Allah'ın izniyle bu ülkenin ve milletin önünde kimse duramaz.

BU BAŞARININ ALTINDA SİZLERİN İMZASI VAR
Türk Malı ibaresi artık dünyanın dört bir yanında kalitenin sembolü haline gelmişse, bu başarının altında sizlerin imzası vardır. Bir kez daha Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi, zenginleşmesi mücadelesine katkı veren her bir kardeşime teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz 17 yıldaki istikrar ve güven ikliminde gerçekleştirdiğimiz bu başarılar bize önümüzdeki dönemde çok daha büyük başarılara imza atabileceğimize işaret ediyor. Türkiye'yi 2003'ten 2018'e kadar yılda 5,6 büyütme başarısını birlikte gösterdik. Her ne kadar döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle biraz gerilemiş de olsa milli gelirimizi üç kattan fazla arttırmayı birlikte başardık. İhracatımızı 169 milyar doların üzerine beraberce çıkardık. Turizmde 46 milyon turist sayısına birlikte ulaştık. Birileri borçlanma rakamları üzerinden fırtına koparmaya çalışıyor. Bunun farkındayız. Kamu borç stokumuzun milli gelirimize oranı yüzde 13,7 düzeyindedir. Göreve geldiğimizde yüzde 60'ın üzerindedir. Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu herhalde sıfırlamayı bir kenara koymak mümkün değildir."

BU ZAFERİ BERABER KAZANACAĞIZ​
Bazı sirk cambazları bu konuyla ilgili bile döviz rezervi için gayri samimi açıklamalar yapmak suretiyle olumsuz hava oluşturmanın gayreti içindeler. Türkiye'yi kur, faiz, enflasyon sarmalına hapsetmek isteyenlere karşı bu zaferi beraber kazanacağız.

Son dönemde ardı ardına ülkemize ve milletimize kurulan tuzakların sebebi, ülkemize siyasi olduğu kadar ekonomik olarak da diz çöktürmektir. Seçimin birkaç ay öncesinde, patates soğan meselesini ne ile izah edeceğiz? Bunların hepsi siyasi müdahale anlayışı değil midir? Bütün bunların hepsinin nasıl çürütüldüğünü, o depolardan, ambarlardan nasıl çöplüklere götürüldüğünü hep birlikte gördük. Bunların ne adına, ne mesajlar verilmek istendiğini de hep birlikte milli bir mesele olarak görmeye mecburuz.

TÜRKİYE İTTİFAKI DEDİK BİRİLERİ FİTNE ÇIKARDI
Türkiye İttifakı diyerek 82 milyon vatandaşımızı ortak payda altında bir araya getirme idealini hayata geçirmeye çalışıyoruz.Son zamanlarda bir şey moda oldu. Kucaklaşma zamanı… Şimdi TOBB bu çatının altında kucaklaşamıyorsa bunun hesabını herhalde ben verecek değilim. Biz hiçbir zaman kucaklaşmadan kaçmadık, onun için Türkiye İttifakı dedik, onun için Cumhur İttifakı dedik. Bazıları hemen Türkiye İttifakı ifademizi Cumhur İttifakı alternatifi gibi göstererek fitne çıkartmaya çalıştı.

Dağdan gelen talimatlar neydi? Ankara'da İstanbul'da İzmir'de seçime girmeyeceksiniz. Sen parti değil misin? Niye girmedin seçime? Kusura bakmayın terör örgütüyle el ele olanlar, bizimle ittifak halinde olamazlar.

Benim dört evladımın, dört Mehmedimin berat gecesinde şehit edildiği bir olayda, kusura bakmasınlar bizler buralara el bebek gül bebek gidemeyiz. Biz nereye nasıl gidileceğini çok iyi biliriz. Ve hiçbir zaman tahrik unsuru olmadık, olmayacağız."

BU ÖNEMLİ BİR RAKAMDIR AMA YETERLİ DEĞİLDİR
Geçenlerde yine bir istihdam seferberliği için TOBB çatısı altında bakan arkadaşlarımla beraber bir araya geldik ve tüm Türkiye'deki oda borsa hepsine bir çağrıda bulundum. Neydi bu? Yaklaşık 1,5 milyon üyesi bulunan TOBB'un her bir üyesi kalksa bir iki tane istihdam sağlasa bu sayı nereye 3 milyona varır. O gün biz o sözleri aldık. Şimdi bu yıl sonuna kadar biz bu istihdamı bekliyoruz. Ve diyorum ki, o zaman kalkıp bazı bu milleti çok sevdiğini iddia edenler ne dediler? "TOBB; iktidarın yan bahçesi midir, arka bahçesi midir?" Yani TOBB'un böyle bir istihdam meselesinde hükümetle dayanışma içerisinde olmasından daha doğal ne olabilir? Biz bu çağrımızı yaptık. Bu çağrımızı sadece TOBB'a değil, diğer STK'lara da onlara da aynen yönelteceğiz. "Burası Türkiye burada iş var" sloganıyla yola çıktık. Öncü veriler bu yılın ilk çeyreğinde 100 bin kişilik artışa işaret ediyor. Bu önemli bir rakamdır, ama yeterli değildir. yaz sezonunun açılmasını da fırsat bilerek gaza basmalı ve hedefe doğru yol almalıyız.

İstihdam seferberliğine gerekiyorsa şartlarını zorlama pahasına destek vermek ülkesine, milletine olan vefasının gereğidir diye inanıyorum. Sahip olduğunuz her şeyi borçlu olduğunuz ülkeniz bugün sizden fedakarlık bekliyor.

Öyle müteahhitlerimiz var ki, aldıkları işi bir yıl iki yıl üç yıl geri bırakmak suretiyle… Bunlara gerekli uyarılar yapıldığı halde biz onların hesaplarına bir bloke uygulamadık. Ama yatırım orada duruyor. Eğer bunu yapamayacaksan böyle bir ihaleye niye girdin? Ve biz çoğu zaman bakanlarımızla şahsım da başta olmak üzere bu insanların peşine düştük. Bir diğer yandan limanlarımıza ve bütün bu yüklerin taşınması konusunda şu 17 yıl içerisinde yapılan altyapı yatırımlarını görmemezlikten görebilir miyiz?

Turizmde, organize sanayi bölgelerinde her türlü desteği veriyoruz. Daha geçen hafta bakanım geldi önüme proje koydu, konuştuk. Dedik ki memnuniyetle bu adımı atabiliriz. Şehir hastaneleriyle sağlıkta en önemli adımları attık atıyoruz. Yerli yabancı kim olursa olsun bu kapıları açtık. Ve ben şu anda TOBB'un mensupları arasında, yani bu yatırımlar için kim gelirse; dün TÜSİAD ile görüşme yaptım onlara da söyledim. Kim gelirse, kimleri getirirseniz başımızın gözümüzün üstünde yeri vardır. Yeter ki getirin, yeter ki yatırım yapsınlar. Bunların önünü kesmek diye bir şey bizim hükümetimizde, kabinemizde olamaz.

Benim faiz konusundaki hassasiyetimi sizler de biliyorsunuz. Bundan kurtulmak; ki bir ara biliyorsunuz biz 4,6'ya kadar düşürdük. Ve o dönemde enflasyon 6-7 civarındaydı, tek haneli rakamda. Ondan sonra işte biliyorsunuz Gezi olayları patlak verdi. Gezi olaylarının faillerinin de kimler olduğunu biliyorsunuz. Bunlar niye yapıldı? Türkiye'ye diz çöktürmek için atılan adımlardı. Benzer adımları atmak istediler yapamayacaklar."

.