Olay, 10 Ocak 2018 tarihinde meydana geldi. Muratpaşa ilçesine bağlı Konuksever Mahallesi Dostlar 4 Sitesi'nin 5'inci katında oturan emekli öğretmen Faik Akyol'dan haber alamayan yakınları, akşam saatlerinde eve geldi. Kapıyı açan olmayınca çilingirle içeri giren yakınları, Akyol'u balkonda kanlar içinde hareketsiz yatarken buldu. İhbarla eve gelen polis ve sağlık ekipleri, Akyol'un boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak, öldürüldüğünü tespit etti. Salondaki arbede sırasında bıçaklandığı belirlenen Akyol'un, karın bölgesine kıyafetleriyle tampon yaptığı ve sürünerek, balkona çıkıp, burada yaşamını yitirdiği belirlendi.

PARMAK VE AYAK İZLERİ TESPİT EDİLDİ

Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Faik Akyol'u öldüren kişi ya da kişilerin bulunması için geniş çaplı inceleme başlattı. Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceleyen ekipler, olay yerinde parmak izi incelemesi yaptı. İncelemede, Derya Samut'un parmak izi ile parke üzerinde kadına ait ayak izi tespit edildi. Akyol ve Samut'un sosyal paylaşım sitesinde tanıştıkları belirlendi. Yaklaşık 11 ay süren inceleme sonunda yeterince delile ulaşan ekipler, aralık ayında Derya Samut ve erkek arkadaşı Ü.U.'yu gözaltına aldı. Derya Samut, ifadesinde, sosyal medyada tanıştığı Faik Akyol'un daire aradığını, ona yardım ettiğini ve oturduğu sitede ev bulduğunu öne sürdü. Akyol'un taşındıktan sonra kendisine yakınlık duyduğunu; ancak bundan rahatsız olduğunu ileri süren Samut, cinayet işlemediğini iddia etti. Adliyeye sevk edilen Derya Samut, 'kasten insan öldürme' ve 'ölenin parası ve cep telefonunu almak sureti ile hırsızlık' suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, erkek arkadaşı Ü.U. ise serbest kaldı.



TEDİRGİN DAVRANIŞLAR SERGİLEMİŞ

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianameyi hazırlayan cumhuriyet savcısı, mevcut delil durumuna göre, Akyol'un öldürülmesinde tek kastı ve kusuru bulunan kişinin Derya Samut olduğunun açıkça ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"Şüpheli emniyette kira parasını ödemek için maktulün ofisine gittiğini, evine hiçbir şekilde gitmediğini söylemiştir. Ancak savcılıkta evde delillerin bulunduğunun söylenmesi üzerine şüpheli ifade değişikliğine giderek, maktulle telefonda görüştükten sonra akşam 23.00- 23.30 sıralarında maktulün kendi evine geldiğini ve kapının eşiğinde durduğunu belirtmiştir. Maktulün kendisine iyi komşuluk yapmadığını, birlikte çay- kahve içemediklerini belirtip ayrıldığını ifade etmiştir. Şüpheli saat 24.00 sıralarında maktule mesaj çekip, evini sormuştur. Maktul de mesaj atarak şüpheliye 5. katta oturduğunu bildirmiştir. Ancak maktul geleceğim dediği halde o gün maktulün evine gitmediğini, kapısına gidip tekrar geri döndüğünü ifade etmişse de şüphelinin bu ifade değişikliğinin maktulün öldürüldüğü ve maktulle şüpheli arasında yoğun boğuşmanın gerçekleştiği alanda şüphelinin parmak izi tespit edilmiştir. Ayrıca olay saatinde maktul ile şüpheli aynı baz istasyonunu kullanmışlardır. Maktulün evinde parke üzerinde bayana ait ayak izi bulunmuştur. Olay sırasında bayanın çıplak ayaklı olduğu, söz konusu izler her ne kadar elverişli değilse de olaydan sonra güvenlik güçlerine ifade veren şüphelinin çıplak ayaklı olduğu gözlenmiş ve oldukça tedirgin davranışlar sergilediği görülmüştür."

Savcılık iddianamesinde ayrıca olayda kullanılan bıçağın, şüphelinin evinde ele geçirilen bıçak olabileceğine vurgu yapılarak, şöyle denildi:
"Kriminale gönderilen bıçakla ilgili otopsi yapan adli tıp uzmanlarından alınan raporlara göre, bu bıçağın maktulün öldürülmesinde kullanılan bıçak olduğunun değerlendirildiği belirtilmiştir. Ayrıca raporda maktulün vücuduna isabet eden bıçak yaralarının genelde derin olmadığı, yüzeysel olduğu, ancak boyun bölgesinin kesilmiş olması sebebi ile maktulün kan kaybından ölmüş olduğu, bıçak darbelerinin vücuda çok derin girmemesi durumunun da bıçağın bir kadın tarafından kullanıldığı gerçeğini yansıtmaktadır. Şüphelinin olay günü maktulün evine giderek kendisini bıçak darbeleri ile öldürdüğü, ardından maktulün üzerinde bulunup, olay sonrasında bulunamayan cep telefonu, maktulün üzerindeki 3 bin 40 TL civarındaki aidatın şüpheli tarafından alınarak götürüldüğü, böylece şüphelinin maktule yönelik 'kasten öldürme' ve 'ölenin cep telefonu, parasını hırsızlık' şeklindeki suçları işlemiş olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır."

Davanın duruşmasının görülmesine ilerleyen günlerde başlanacak.