Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

2 hafta önce Samsun'un misafiriyldik. Cumhurbaşkanlığı döneminde altı defa Samsun'a gittim. Her defasında büyük bir sevgiyle sokaklara, caddelere, balkonlara taşan büyük muhabbetle karşılaştım. 3 Mart'ta Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekten coşku, heyecan dolu bir miting gerçekleştirdim. Samsun'lu vatandaşımıza 24 Haziran'da bize sahip çıktıkları için teşekkür ettik hem de 31 Mart için desteklerini istedik. Buradan şehrinizi her ziyaretimde bizi bağrına basan Samsunlu kardeşlerime tekrar teşekkür ediyorum.

"ORHAN BEY'İN BESTESİ ÇIKINCA SEYRET BUNLARIN FERYADINI!"
CHP ve HDP bundan da rahatsız oluyor. Bizim milletimizle dertleşmemize, buluşmamıza tepki gösteriyorlar. Az önce özellikle Orhan Bey'in güftesini yaptığı eser, hele hele bestesi çıkınca sen seyret bunların feryadını. Bu eser çok yerli, çok milli bir eser. Müsaade ederseniz ben de kullanırım. Berhudar oldum. 780 kilometre karelik vatan toprağını bir gergef gibi kardeşlikle dokumamızdan bu beyler rahatsızlık duyuyor. 82 milyon ferdin her birini kucaklamamızdan eş başkanlar rahatsız oluyorlar

"BİRAZ ORHAN GENCEBAY DİNLESELER MUHABBETİMİZİ ANLAYACAKLAR"

Taşıma, bindirilmiş kıta diyerek şu dayanışmamıza çamur atıyorlar. Kömürcü, makarnacı, patatesçi diyerek miting meydanlarına koşan onbinlere hakaret ediyorlar. Tekirdağ'da mitingteydim. Çok kalabalıktı. Biraz önce kendisi vardı. Demek ki onu rahatsız ediyor. Bize kara çalmak, milletimize hakaret etmek yerine şöyle dizlerini kırıp, birkaç Samsun türküsü biraz Orhan Gencebayl şarkısı dinleseler, belki aramızdaki muhabbeti daha iyi kavrayacaklar.

"KURTULUŞ MÜCADELEMİZİN MEŞALESİ SAMSUN'DA YAKILMIŞTIR"

Sordular aşk nedir? Dedim ki aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Eğer sevdiğinde yok olabiliyorsan aşıksın. Yoksa değil. Yunus Emre ne diyor: Yaradılanı severim, yaradandan ötürü. Bizim bu muhabbetimizin sırrına bunlar eremez. Bu sene Samsun'da istiklal meşalemizin yakılışının 100. yıldönümünü idrak ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla kurtuluş mücadelemizin ilk adımı atılmış, Sivas ve Erzurum kongreleriyle bu mücadelenin hedefi çizilmiştir. Ankara'da dualarla kuruluşu ilan edilen Büyük Millet Meclisi ile de Kurtuluş Savaşımız ana karargâhına kavuşmuştur.