ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara'nın Etimesgut ilçesinde MHP Etimesgut Seçim Ofisi'nin açılışında halka hitap etti.

20 gün sonra yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri'nin Türkiye'ye, Türk milletine, demokrasiye, Ankara'ya ve Etimesgutlulara hayırlı olması temennisinde bulunan Bahçeli, bir kez daha Etimesgut'a talip olduklarını söyledi.

Etimesgut Belediyesine Enver Demirel'in, Ankara Büyükşehir Belediyesine de Mehmet Özhaseki'nin çok yakışacağını, Ankara'nın derin bir "oh" çekeceğini ifade eden Bahçeli, Ankara'yı yavaşlatmanın, yavaş yavaş altını oymanın hiç kimsenin haddi olmadığını, Cumhur İttifakının buna izin vermeyeceğini, Ankaralıların buna sessiz kalmayacağını kaydetti.

Zilletin aradığını bulamayacağını, ziyan olup gitmekten kurtulamayacağını dile getiren Bahçeli, "Etimesgut üzerinden hesap yapan, Etimesgut'un sineceğini sanan, Etimesgut'un susacağını ve zillete onay vereceğini düşünen kim varsa kaybolacak, mahvolacak, günü geldiğinde insan içine bile çıkamayacaktır. Etimesgutlu kardeşlerim onurlarına düşkündür, hiçbir şeyden korkmazlar. Gözlerini daldan budaktan sakınmazlar. Etimesgutlunun yüreği cesurdur, korku nedir tanımaz, korkulukları takmaz." diye konuştu.

"Her hain korkaktır, her korkak yalancıdır"

Devlet Bahçeli, Büyük Millet Meclisince İstiklal Marşı'nın 12 Mart 1921'de kabulünün 98'inci yıldönümünü iftiharla andığını ifade etti.

İstiklal Marşı'nın bağımsızlığın manzum eseri olduğuna işaret eden Bahçeli, zalimlerden, hainlerden ve düşmanlardan dün de bugün de korkmadıklarını söyledi.

İstiklal Marşı'nın ilk iki dizesini okuyan Bahçeli, "Her hain korkaktır, her korkak yalancıdır, sahtekardır. Her inanmış vicdan, her faziletli kalp, her kahraman yürek ahlak ve iman zirvesidir." ifadesini kullandı.

İstanbul Taksim'de düzenlenen Dünya Kadınlar Günü yürüyüşüne de değinen Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

"8 Mart akşamı Taksim'de bir grup ezan okunurken ıslık çalmış. Yani ezandan rahatsız olmuşlar, akıllarınca protesto etmişler. Bu densizliktir, bu ahlaksızlıktır, bu vandallıktır, bu arsızlıktır. Büyük vatan şairimiz Akif, İstiklal Marşı'nda ne diyordu, 'Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli / Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli'. Ezanı ıslıklamak küfrü alkışlamaktır, batılı selamlamaktır, iblise selam durmaktır, mukaddesat ve millete ihanettir. Peki bu ihanete CHP'den ve İP'ten tepki geldi mi? HDP'den itiraz yükseldi mi? Bunlar zillettir, doğru konuşmazlar, doğru düşünmezler, haktan ve hakikatten yana durmazlar. Bu namertler bilsinler ki, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, Türkiye asla bölünmeyecek."

"Sizler milli beka dedikçe birileri deliye dönüyor"

Cumhur İttifakı denildikçe birilerinin çıldırdığını söyleyen Bahçeli, "12 Martçılar, darbeciler, cuntacılar, demokrasi karşıtları kuduruyor. Sizler milli beka dedikçe birileri deliye dönüyor." dedi.

Devlet Bahçeli, Türk milletinin sinesinden doğan Cumhur İttifakının belediyelere güç katacağına inancının tam olduğunu belirtti.

Kendileri için belediyeciliğin "Komşusu açken tok yatmayan, manevi ve basiretli bir anlayışla hizmet" demek olduğunu aktaran Bahçeli, belediyelerin millete hizmetin ilk mevkisi olduğunu anlattı.

15 Temmuz hain ve kanlı FETÖ darbe girişiminin Türkiye'nin bir beka tehdidi ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Sizlerin iman ve iradesiyle hain darbe girişimi önlenmiş, işgal ve istila teşebbüsü bozguna uğratılmıştı. Başkentimizi ablukaya almayı planlayan FETÖ'cü teröristler meydanları dolduran aziz milletimizi hesap edememişlerdi. Sizlerin cesur ve vakur duruşu emperyalist komployu yırtıp atmış, hainleri anasından doğduğuna pişman etmişti. 15 Temmuz'da aziz milletimiz muazzam bir kahramanlık destanını kanıyla, canıyla yazmış, ihaneti rezil etmiş, hainleri kaçtıkları yere kadar kovalamıştı. Ardından 7 Ağustos Yenikapı Ruhuyla diriliş ve yükseliş dönemi başlamış, birlik ve beraberlik zirveye çıkmıştı. 7 Ağustos Yenikapı Ruhu güçlü Türkiye'nin hedef ve yol haritasını çizmişti.

Yönetim sisteminden doğan boşluk ve açmazların telafisi için AK Parti ile elimizi taşın altına koymuştuk. Cumhurun 15 Temmuz'a karşı sergilediği müstesna duruşa layık olmak, uzlaşma ve istikrarı sağlamak için yeni bir yönetim sistemine ihtiyaç duyulmuştu. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ağırlaşan beka tehdidini bertaraf etmek için yönetim mekanizmasını hızlandırıp istikrar kazandıracak yeni bir sisteme geçilmişti. Cumhur ne karar verirse, nasıl isterse öyle olsun dedik. Sonuç itibarıyla yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge ve denetim mekanizmaları güçlendirildi. Türkiye içeride ve dışarıda terörle mücadele ederken parlamenter sistemin eksik ve aksak taraflarıyla oyalanmasına engel olundu."

"Kriz arayanlar zillette yuvalandı"

"Döviz zirve yapsın diye dört gözle bekleyen, yerli ve milli duruş çöksün diye el ovuşturan siyasi işportacı haline geldiler." diyen Bahçeli, "Bunların ruhunda ABD, akıllarında Kandil ve Pensilvanya vardır. Kriz arayanlar zillette yuvalandı. Kaos peşinde koşanlar bu ittifakın parçası oldu. Yerli ve milli siyaseti sindiremeyenler aynı kümede birleşti." şeklinde konuştu.

"Biz Cumhur derken, zillet yine kaosa sarıldı"

AK Parti ile yaptıkları milli mutabakat çerçevesinde Türkiye'ye özgün ve tarihi ruha uygun bir yönetim sisteminde uzlaşmaya vardıklarını belirten Bahçeli, millet iradesinin tam egemen olduğu, siyasi kriz ve kaosların ortadan kalkacağı bir sistem inşa edildiğini ifade etti.

Devlet Bahçeli, "Biz Cumhur derken, zillet yine kaosa sarıldı, Kandil'in ağzına baktı, Pensilvanya'nın eteğine tutundu. Biz beka dedik, bunlar belanın yörüngesine girdi." diye konuştu.

Vatandaşların, Türkiye'nin üzerinde oynanan kirli oyunları gördüğünü ve 16 Nisan 2017'de sandık başına gittiğini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti'ni üçüncü evreye taşımak için muazzam bir irade gösterdiniz. Uzlaşmayı hakim kılmak, kutuplaşmayı silmek için büyük bir özveride bulundunuz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne onay verdiniz. Buna karşılık CHP, İP, HDP, PKK, TKP, ÖDP ve Pensilvanya aynı fotoğraf karesine, aynı ittifak şemsiyesi altına girdiler. CHP, devletimizin ve milletimizin bekasına göz koyan çevrelerle iş birliği yaptı. Güçlü Türkiye hedeflerini kabullenemedi, hazmedemedi. Ankara-İstanbul kara yolunda adalet aramaya çıktı.

Kriz havarileriyle kol kola girip yürüyüşe geçti. Türkiye'nin yükselişini durdurmak için sistem tartışmasını dilinden düşürmedi. Oyalanacak, rehavete kapılıp beka meselesini göz ardı edecek ne zamanımız ne de tahammülümüz vardı. Millet iradesini tanımayanlara 24 Haziran 2018 tarihinde sandığı işaret ettik. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Edirne Kapalı Ceza evini yol geçen hanı yapıp terörist ziyaretinde bulundu. Terörist Demirtaş'a özgürlük çağrısı yaptı. İP'in adayı da bunlarla aynı dilin sahibi, aynı yolun yolcusuydu. Kandil operasyonuna karşı aynı mevziye girdiler. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarına karşı YPG'nin safında yer aldılar."

"Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini tartışmaya açtılar"

CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin, aynı kazanın içinde kaynayan katran misali birbirine kenetlenip, tutunduklarını aktaran Bahçeli, "Sizler demokratik tercihinizi yaptınız ve 24 Haziran'da aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik güveni tazelediniz. Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı ilk turda yüzde 52 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçtiniz. 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni kabinenin kurulmasıyla resmen hayata geçti." ifadelerini kullandı.

"Gelin görün ki zillet sarmalında buluşanların zehirli dilleri susmadı." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini tartışmaya açtılar. Bölücü başının heykelini dikmek isteyen bir teröristi meşru görenler, aziz milletimizin yüzde 52 oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı'nı meşru görmediklerini küstahça söylediler. Bunlar Esad taraftarı, Sisi hayranı, emperyalizm kuryesi bir siyasetin bekçiliğine soyundular. Bunlar teröriste hoşgörülü, Mehmetçik'e tahammülsüzdü. Döviz zirve yapsın diye dört gözle bekleyen, yerli ve milli duruş çöksün diye el ovuşturan siyasi işportacı haline geldiler. Bunların ruhunda ABD, akıllarında Kandil ve Pensilvanya vardır. Kriz arayanlar zillette yuvalandı. Kaos peşinde koşanlar bu ittifakın parçası oldu. Yerli ve milli siyaseti sindiremeyenler aynı kümede birleşti. İnanıyorum ki, 31 Mart akşamı alayı birden sandığın dibini boylayacak, cumhurun karar ve tokadını inşallah bir kez daha tadacaklardır."

"Bunlar PYD/YPG/PKK'yı sorun olarak görmezler"

Devlet Bahçeli, 31 Mart 2019'da sandık başına gidileceğine, yerel yönetimlerde iş başına gelecek kadroların belirleneceğine işaret etti.

Bu seçimlerin Türkiye için öneminin hayati olduğunu ve geleceğini yakından ilgilendirdiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

"2023 lider ülke Türkiye hedefine doğru emin adımlarla yol aldığımız bir süreçte yürüyüşümüz kesilmek isteniyor. 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden bu yana beka mücadelemizi sulandırmak isteyenler teyakkuz halinde. Belediye seçimlerinin beka sorunu olmadığını ifade eden zillet ittifakı ülkemiz için tek kelimeyle milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Bunların Türkiye ve Türk milletinin istiklal ve istikbali diye bir dertleri yoktur. PYD/YPG/PKK'yı sorun olarak görmezler. ABD'nin ekonomik dayatmalarından mutluluk duyarlar.

Küresel finans baronlarına şapka çıkarırlar. Bu çevrelerle aynı hizaya, aynı safa girerler. Bunlara kalırsa Türkiye tarihi haklarından vazgeçmelidir. Ekonomik tetikçilere boyun eğmelidir. Terörle mücadele kesintiye uğramalıdır. Zillet ittifakının beklentisi bu yöndedir. İstek ve hedefleri budur. Bunlar teslimiyetçidir, tavizkardır, acizdir, köhnemiştir. Bizden istenen bin yıldır sahibi olduğumuz vatanımızda misafir gibi kalmaksa eğer, bunu ayaklarımızın altına alır çiğneriz. Sınırımızın yanı başında terör devleti kurulmak isteniyorsa, seyirci kalamayız, hainlerin tepesine bomba olup yağarız."

"Büyümedeki gelgitlerden memnuniyet duyarlar"

Bahçeli, Türkiye'nin bir bölgesinden "Kürdistan" diye bahsediliyorsa, kulaklarını tıkayamayacaklarını ve ihanet ortaklarından sonuna kadar hesap soracaklarını söyledi.

Bugün açıklanan büyüme rakamlarının en kötü senaryoların geride kaldığını gösterdiğine dikkati çeken Bahçeli, "Çok zor geçen 2018 yılında yüzde 2,6'lık büyüme gelecek için ümitli olmamızı sağlıyor. Buna da kulp takarlar. Bundan da rahatsız olurlar. Büyümedeki gelgitlerden memnuniyet duyarlar. Tıpkı Gezi Parkı'nda ağacı bahane ettikleri gibi, şimdi de patatesi, patlıcanı, soğanı, biberi, tanzim satış noktalarını kirli siyasetlerine alet edip kurşun gibi kullanıyorlar. Çünkü utanmaları yok, vicdanları yok, ahlakları kalmamış. Çünkü zillete düşmüşler, akıl tutulmasına gömülmüşler." değerlendirmesini yaptı.

"Türkiye zillete teslim olmayacaktır"

"Türkiye küçülürse küçülsün, ama bunların yalanları, riyaları, iş birlikçileri yeter ki büyüsün." ifadesini kullanan Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye zillete teslim olmayacaktır. Türk milleti zillete haddini 31 Mart'ta bildirecektir. Etimesgut zillete sur çekip geldiği gibi gönderecektir. Bu gerçekler ışığında Türkiye'nin beka sorunu olmadığını söylemek Türk ve Türkiye düşmanlarının ağzıdır. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde sadece belediye başkanı, sadece belediye meclis üyesi, sadece köy ve mahalle muhtarı seçmeyeceksiniz, aynı zamanda Türkiye'nin geleceğini ve bekasını oylayacaksınız.

"Beka için milli karar, cumhur için istikrar." diyen Bahçeli, siyasi istikrarı koruyacak, 2023'e emin adımlarla ilerleyeceklerini dile getirdi.

PKK'nın belediyelerde tekrar yuvalanma girişimlerine göz yummayacaklarını bildiren Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Cumhur İttifakı diyoruz, Türk milletine düzenlenen küresel suikastın karşısında tarafımızı gösteriyoruz. Cumhur İttifakı diyoruz, FETÖ'ye, PKK'ya, PYD'ye, YPG'ye, Türk düşmanlarına ve zalimlere karşı Türk Milleti'nin tarihi gücüyle aşılmaz sur çekiyoruz. Çünkü Cumhur İttifakı istiklalin muhafızı, devlet-i ebed müddetin, millet-i ebed müddetin güvencesi ve geleceğidir. Beka sorununa inanmayan Kılıçdaroğlu'na merhum şairimiz Arif Nihat Asya'nın şu dizeleriyle cevap veriyorum. 'Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz. Ya hayat ya ölüm. Bunun ötesi olmaz."

Konuşmaların ardından protokol üyelerince seçim ofisinin açılışı gerçekleştirildi.

Muhabir: Muhammed Boztepe