İSTANBUL (AA) - HANDAN GÜNEŞ - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Aile Hekimi ve Homeopati Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Kora, "Bir aile 3 nesil boyunca homeopati ile tedavi olursa 3. nesilde kanser görülmez. Yemene-içmene, sosyal yaşantına dikkat ediyorsan 3. nesil olan torunda kanser olunmayacağını düşünüyorum." dedi.

Kora, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 250 yıllık geçmişe sahip bütüncül, kişiye özel, yan etkisiz ve kalıcı bir tedavi şekli olan homeopatinin, "hekimlik sanatı" olduğunu söyledi.

Homeopati bölümüne tüm yaş grubu hastaların başvurabileceğini aktaran Kora, "Kişinin vücudunda ortaya çıkmış hastalığı, yine kişinin vücudunun eczanesinin yenmesini sağlıyor. Avrupa'da birçok ülkede sigorta karşılıyor." diye konuştu.

Kora, homeopatide hastaya her gün ilaç vermediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Kişinin ilacı, 1-2 aylık bir tedavi sürecinden sonra bitiyor. Ondan sonra hastaya ilaç gerekmiyor. Kişinin vücudunu hareketlendiriyor. Kimyasal vermediğiniz için kimyasal azalınca rahatsızlanmıyor. Aslında hastalığı vücudun kendisi yeniyor. Aynı derecede ateşi olan iki ayrı çocuğa bile ateşlenmenin seyrine göre farklı ilaç verebiliriz. Homeopatinin verdiği ilaç, hastalığı geriletir ama ateşi çok düşürmez. Ateşlenmeye çok korkunç bir şeymiş gibi bakmıyorum. Ateşin altında ne olduğu önemli. Örneğin, menenjitse acil müdahale gerekir. Hekimin kişiyi görüp tanı koyması önemli.

Bir aile 3 nesil boyunca homeopati ile tedavi olursa 3. nesilde kanser görülmez. Yemene-içmene, sosyal yaşantına dikkat ediyorsan 3. nesil olan torunda kanser olunmayacağını düşünüyorum. En sağlıklı beslenen ve homeopatinin en çok uygulandığı ülkeler; İsrail ve Hindistan. Bu ülkeler en az kanser görülen ülkelerdir."


- "Bilimsel çalışmaların önünün açılmasını istiyorum"


Dr. Öğr. Üyesi Serhat Kora, aile hekimiyken, tansiyon hastalarına, kronik cilt rahatsızlığı ya da eklem ağrısı olanlara aynı ilaçları yazmaktan bıktığına işaret ederek, "Modern tıpta bazı hastalıkların çaresi bulunamıyor. Semptoma, şikayete yönelik tedaviler veriliyor. Ancak homeopatinin kabul edilebilmesi için modern tıptan kopamayız. Kopmamak da gerekir. Örneğin, doktor bir ilaç verdiyse o ilacı veren doktor kesmeli." şeklinde konuştu.

Kora, homeopatiyi modern tıbbın da aşılarda kullandığını belirterek, "Örneğin, alerji aşıları; alerjen maddenin sulandırarak hastaya verilmesidir." dedi.

Homeopati ilaçlarının, genelde homeopati ile ilgilenen eczanelerde satıldığını vurgulayan Kora, "İstanbul ve büyük illerde kolaylıkla bulunabiliyor. Genelde Avrupa, ABD ve İsrail'den ithal ediliyor." diye konuştu.

Kora, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hekimler, Sağlık Bakanlığı onaylı sertifikalarını alıp bunu uygulayabilir. Bazı üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programları başladı. Şu an için homeopatinin akademik ilerlemesi yok. Öğretim üyesi, doçent, profesör olması şu an söz konusu değil. Benim beklentim şu; homeopati, akupunktur, hacamat, fitoterapi gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleriyle ilgili yapılacak bilimsel çalışmaların önünün açılmasını istiyorum. Çünkü bu alanda akademik yönden ilerlemek isteyen hekimler var. Ancak bu çalışmaları bilimsel olarak değerlendirecek kişiler konuyu bilemeyebiliyor. Örneğin, migren ile ilgili bir çalışma yaptığımda bunu nöroloji doktoru değerlendiriyor, homeopatiyi bilen bir doktor değerlendiremiyor."

Kora, homeopatinin yeterli dozda kullanılmaması halinde o ilacın hastada göstermesi beklenilen etkinin çok hafif görülebileceğini, hekim kontrolünde kullanılması gerektiğini söyledi.