687 sayılı KHK ile kapatılma kararı verilen Etüt Eğitim Merkezleri 1 Temmuzda kapanıyor. Bu kararın toplumsal  sonuçlarının irdelenmesi ve kararın gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Etüt Eğitim Merkezleri toplumsal bir ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkmış kurumlardır. Buradaki temel fonksiyon özellikle çalışan anne-babaların çocuklarına okul dışı saatlerde güvenli bir ortamda bakım hizmeti verilmesidir.  İkili eğitim yapan kurumlarda çocuklar okul  öncesinde veya sonrasında yarım gün açıkta kalmaktadırlar. Çalışan anne babalar açısından bu önemli bir sorundur. Öğrencinin öğle yemeğini yiyebileceği güvenli bir ortamda bulunacağı ve vaktini verimli bir şekilde geçireceği bir yere ihtiyaç duyulmaktadır.  Aynı durum normal eğitim yapan okullara devam eden öğrenciler için de geçerlidir. Onlarda 14.30’dan sonra böyle bir hizmete ihtiyaç duymaktadırlar.

Etüt eğitim merkezlerinde  öğrencilerin derslerine yardım edilmesi, sanatsal ve sportif faaliyetlerle çocuklara eğitim verilmesi veliler için ikinci bir tercih nedenidir. Çünkü Bakanlıkça okullarda ücretsiz verilen Destekleme ve Yetiştirme kurslarıyla birlikte  milyonu aşkın öğrenci zaten bu hizmeti okullarında ücretsiz aldığı için bu amaçla Etüt Eğitim Merkezlerine gitmelerine gerek kalmamıştır.  Etütlere devam eden çocukların büyük çoğunluğu eğitim değil bakım hizmeti için oradadırlar.

Bir yandan kentleşmeyle birlikte, çekirdek aile sayısı artarken diğer yandan kadınların işgücü piyasasında daha fazla yer almasıyla birlikte çalışan annelerin sayısı artmıştır. Bu da aile dışında bakım hizmetine ihtiyaç duyan çocukların sayısını artırmaktadır.  Yani her geçen gün etüt ihtiyacı artmaktadır.

Sorun şu ki; Etütlerin kapatılmasıyla birlikte bu çocuklar nerede nasıl zaman geçireceklerdir?

Velilerin bu hizmeti alabilecekleri Bakanlığımıza bağlı alternatif  bir kurum yoktur. Bakanlığımızın düşüncesi, Belediyelerce açılacak sosyal etkinlik merkezlerince bu hizmetin verilmesi ise burada birçok sorun karşımıza çıkacaktır.

Belediyeler için bu hizmeti vermek isteği bağlıdır. Bir belediye bu hizmeti vermek istemediğinde veya sadece birkaç kurs açtığında veliler çocuklarını nereye göndereceklerdir?

Somutlaştırmak için örnek vereyim. Bir ilçemizde 40 tane Etüt Eğitim Merkezi var ve bunlar ilçe genelinde yaygın şekilde hizmet veriyor. Çocuklar kendi okullarına ve evlerine yakın merkezlere devam ediyorlar. 2 bin civarında öğrenci bu hizmetten yaralanıyor.  Bu ilçedeki merkezler kapatıldığında ilçe belediyesi 4 merkezde sosyal etkinlik kursu açarsa ve kapasitesi 200 öğrencilik olursa kalan 1800 öğrenci ne olacak?  

Bu durumda veli çocuğunu özel okullara göndermek zorunda bırakılacak. Ancak velinin imkânı olsa zaten Etüt yerine en baştan çocuğunu özel okula gönderir.  Vasat özel okul fiyatların yıllık 20 bin lirayı bulduğu dikkate alınırsa Çocuğunu Etüt Eğitim Merkezine gönderen kaç veli çocuğunu özel okula gönderebilir ki!

Etüt Eğitim Merkezlerinin kapanmasıyla birlikte veliler bu hizmeti almak için çareler arayacaktır.

Bunun sonucunda

  1. Evlerde, iş yerlerinde hizmet veren resmiyeti olmayan kaçak kurumlar ortaya çıkacaktır.
  2. Çocuk Kulübü, matematik kulübü, oyun grubu, çocuk akademisi, çocuk sanat merkezi, oyun merkezi, bilim merkezi, sanat atölyesi, … vb. adlar altında kurumlar türeyecektir. (Türemeye başlamıştır ). Bunlar denetimsizdir.
  3. Bazı cemaat, dernek ve vakıflar bu durumu ranta dönüştürüp gayrı resmi bakım hizmetine girişeceklerdir.
  4. Bazı belediyeler durumu kendi zihniyetlerinde eleman yetiştirme fırsatına dönüştürecekler dir. (Bu ülkede PKK’ya kaynak aktaran belediyeler olduğu ve kayyum atandığını unutmayın)
  5. Belediyelerin yürüttüğü bu hizmeti kim denetleyecek ve amaç sapmasının önüne geçecektir?

Daha önce birçok yazımda Etüt Eğitim Merkezlerinde sınavlara hazırlık amaçlı kurslar verildiğini ve bunun da bakanlıkça yasaklandığını, kontrol altına alınması gerektiğini ifade etmiştim. Bunun yolu denetimden geçer. Kurumları kapatarak velilerin ve öğrencilerin mağduriyetine neden olmak doğru bir tercih değildir.

Düşünün ki, mahallenizdeki parkta, yağmur yağdığı zaman çocuklarınızın korunacağı bir barınak var ancak bazı kiremitleri kırık ve çatısında akma oluyor. Yapılması gereken  şey çatıyı tamir etmektir. Çatıyı tamir etmek yerine barınağı yıkarsanız  çocuklarınıza iyilik yapmış olmazsınız tam tersine çocuklarınızın daha çok ıslanmasına sebep olursunuz. Etütlerde sorun varsa bu sorunlar mutlaka çözülmelidir. Toplumsal ihtiyaç olduğu halde bu kurumları kapatmak çok daha büyük sorunlara neden olacaktır.  Vatanını, milletini seven birisi olarak öngörülerimi paylaşıyorum.  İnşallah dikkate alınır.

               Doğan CEYLAN