İSTANBUL (AA) - Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı, "Baba Beni Okula Gönder'e başladığımızda ilköğretim çağında, kız ve erkek çocukları arasındaki fark yüzde 10'a yakındı, bugün öyle bir fark yok, bu çok kısa bir sürede başarıldı. Aile içi şiddeti kampanya olarak başlatmak bile bir tabu kırmaktı, bugünse o tabu çok fazla kırılmış vaziyette. İş hayatına katılımda da önemli mesafe alındı ama yeterli değil tabi, daha yolumuz var." ifadelerini kullandı.

Bu sene beşincisi düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı, "Kız Çocuklarının Güçlenmesinde Başarı Hikayeleri: Görünmeyen Zorlukların Üstesinden Gelmek" temasıyla İstanbul'da gerçekleştirildi.

Aydın Doğan Vakfı, UNFPA, UNICEF ve UN Women'ın, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun danışmanlığında gerçekleştirilen konferans, bu yıl kaliteli eğitim, insana yakışır iş ve şiddetten arınmış bir hayata ulaşmada kız çocuklarının karşısına çıkan görünmez engellere ve çözüm önerilerine odaklandı.

Vuslat Doğan Sabancı etkinlikteki konuşmasında, Dünya Kız Çocukları Günü'nün özel bir gün olarak kutlanmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Kız çocuklarının toplum içindeki önemine, başta eğitim olmak üzere her alanda onların desteklenmesine dikkati çektiklerini bildiren Sabancı, bu sene etkinliğin beşincisinin gerçekleştirildiğini anımsattı.

Sabancı, bu seneki temanın önemine işaret ederek şunları kaydetti:

"İnanılmaz hikayeler var. 13 yaşında robot yapan kız da var, karate yapan, hayatları spor olan Ardahanlı iki kızkardeş var. Onların hikayelerini okurken insanın burnunun direği sızlıyor. Müthiş başarı hikayeleri var. Bu rol modellerini korumak çok önemli. Kız çocuklarımızın önündeki bütün bürokratik engelleri aşmalı, onları güçlendirmek için her şeyi yapmalıyız. Onlar, toplumsal bir şartlanmanın içine doğuyorlar. Dolayısıyla kızlara sahiplenip, 'Ben yapabilirim, istersem yaparım.' gücü vermek çok önemli. Bunun için bugün, çok kıymetli bir gün."

Bütün kadın ve kız çocukları konusunda alınan mesafeye bakıldığında, tüm dünyada alınan mesafenin hep kadınların yaptığı eforlarla alındığına işaret ederek, bu işin hiçbir şekilde bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Sabancı, kadınların bu eforu asla bırakmaması gerektiğini belirterek, kadınların bilinç seviyesi arttıkça bu sorumluluğa daha çok sahip çıktıklarını dile getirdi.

"Ben İstersem" kitabı ve sergisi katılımcılarla buluştu

Türkiye'de kadın ve kız çocukları ile ilgili önemli bir mesafe kaydedildiğini kaydeden Sabancı, "Baba Beni Okula Gönder'e başladığımızda ilköğretim çağında, kız ve erkek çocukları arasındaki fark yüzde 10'a yakındı, bugün öyle bir fark yok. Bu çok kısa bir sürede başarıldı. Aile içi şiddeti kampanya olarak başlatmak bile bir tabu kırmaktı. Bugünse o tabu çok fazla kırılmış vaziyette. İş hayatına katılımda da önemli mesafe alındı ama yeterli değil tabi, daha yolumuz var." değerlendirmesinde bulundu.

Vuslat Doğan Sabancı, konferans kapsamında katılımcılarla ilk kez buluşan "Ben İstersem" kitabı ve sergisi hakkında da bilgi verdi.

Bazı şeylerin kalıcı hale gelmesinin önemine dikkati çeken Sabancı, "Aydın Doğan Vakfı'nın, Gazeteci-Yazar Melis Alphan ve Fotoğraf Sanatçısı Mustafa Seven iş birliğiyle hayata geçirdiği, Anadolu'nun farklı illerinden zorlu engelleri aşarak pek çok alanda başarıya ulaşmış genç kızların hikayelerinden ve fotoğraflarından oluşan kitap beni çok heyecanlandırıyor. Aile içinde okunup, paylaşılıp, herkesin birbirine anlatacağı harika hikayelerin olduğunu bir kitap. Yayınlamış olmaktan çok mutluyuz." bilgisini paylaştı.

Konuşmasında kendisin derinden etkileyen ve hayatını baştan yaratan bir hikayenin kahramanı olan kadının neler yaşadığını anlatan Sabancı, gelinen noktada kadının hayatını en baştan yeniden kurduğunu, elde ettiği başarıları katılımcılarla paylaştı.

Sabancı, "Önce inanmak ve yanındakileri inandırmak en önemlisi... Kendi üzerimize düşen görevleri yapmak zorundayız. Evet çok kötü örnekler görüyoruz yaşıyoruz ama umut dolu şeyler de oluyor. Daha çok neler yapılması gerek diye kafa yormalı ve çalışmalıyız." dedi.

"Kız çocukları için etkili ittifaklar geliştirmeliyiz"

UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, Türkiye'de ve dünyada kız çocuklarının hayatlarının iyileştirilmesi için verdiği destek ve attığı kararlı adımlardan dolayı Aydın Doğan Vakfı'na teşekkür etti.

Duamelle, dünyada kız çocuklarının insan haklarını tam olarak kullanması konusunda yol alındığına dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunu, bir günde başarmak mümkün değil elbette. Bunun için bizim, tüm paydaşları sürece dahil etmemiz, etkili ittifaklar geliştirmemiz ve kız çocuklarının, ayrımcılık, dışlanma ve şiddetten uzak oldukları bir dünya yaratmak için gereken tüm kaynakları seferber etmemiz gerekli. Bu yapılabilir ve yapılmak zorunda."

Açılışta, Milano'daki Nuova Accademia di Bella Arti Görsel Sanatlar ve Resim Bölümünü burslu olarak kazanan, Dünya Felsefe Olimpiyatlarında Türkiye'yi temsil eden ve resim alanında ulusal ve uluslararası derecelere sahip olan Defne Hadiş'te bir konuşma yaptı.

Konferanstan

Gün içindeki panellerde, kişisel, sosyal ve mesleki yaşamlarında engelleri başarıyla aşmış olan konuşmacılar, kendi başarı hikayelerini ve görüşlerini paylaşırken eğitim, iş gücüne katılım ve sosyal yaşamda yaygın olarak görülen toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine de dikkati çektiler.

"Destekleyici Toplumun ve Okul Ortamının Rolü" paneli, Prof. Dr. Selçuk Şirin moderatörlüğünde, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi ve Aydın Doğan Vakfı "Sen de Yapabilirsin!" Proje Ekibi Üyesi Büşra Fidanoğlu, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi ve Aktivist Rama Alsabsabi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve Aktivist Betül Esra Akyüz'ün katılımıyla gerçekleşti.

"Toplumsal Cinsiyet Engellerini Kaldıran Kadınlar Paneli"nde Oyuncu-Senarist-Yönetmen Gupse Özay, Kalp Cerrahı Dr. Dilek Gürsoy, Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Zeynep Becan bir araya geldi.

Konferans kapsamındaki çalıştaylarda, kumaş boyama, vurmalı çalgılar, dans ve karikatür atölyeleri gerçekleşti.