Samimi ortamlarda konuşuluyor.  Çoğu insanın ciğerinin, canının yandığı, ıstırap çektiği  veya yakının uğramış olduğu yanlışlardan bahsediyoruz da. Netice hep doğrular dürüstler mi kaybeder bu dünyada diyesi geliyor insanın.

İnançlı insanlardan beklenilen hassasiyetleri aslına bakarsanız ilahi dinle irtibatı olmayan kişileri dinleyince insanın ağzı açık kalıyor. Burada inançlı kişilerin tümünü kastetmiyoruz.  Nice temiz, nice eline su dökemeyeceğimiz yüce insanlarımız var.

Önemsediğim en önemli konuların başında kişi emek çekmiş, başarıya ulaşmış bu insanların hayallerini çalmayalım. Bu ülke bizim. Bu ülke insanı bizim.  Cuma namazına gidenler bililer. İmamlar minberden inerken ayeti Arapça okuyor, ardından mealini (kısaca anlamını veriyor) veriyor da hangi birimiz aman burası benim sınırım diyerek durduk.

Önemsediğim cümleyi yazıyorum: Bu inandım diyen sokaktaki, evdeki, camideki Müslümanım dediği halde kul hakkından çekinmiyorsa onun inandığı dinde bunlar mubah mı acaba?  Az çok bildiğimiz kadarıyla kutsal kitabı olan dinler ve kanun koyucuların kurallarında en önemli hakkın kişinin hakkıdır.

Bir insan hem İslam’a inanıyorum diyerek kul hakkına korkmadan elini, dilini uzatıyorsa bu kişinin cehennemin yapısından haberi yok herhalde. Ne adına olursa olsun hiçbir şekilde o alın terini insanın bilerek gasp etmenin izahı yoktur.

Dünya yasayıp ölenler için dört tekbir kadar, ya gerisi toprağın altında hiç kimse, hiçbir zenginliğin kurtarması mümkün değil. Bilerek bir yerlere gelenler haksızca arkadan öne geçtiyse, Allah ım ben yaptım bu kadar ağır ceza olacağını bilseydim bu dalavereyi yapmazdım diyecek ama. Sadece diyecek gerisini zebaniler görevini yapacaklardır.

  Onun için önce inanalım inanmayalım, sevelim sevmeyelim kazanan, üreten, yetiştiren, ev yaptıran, araç alan, nimete kavuşan çalışan kişilere köstek olmayalım.

Herkes hesabını kendi verecek.  Ne olur vatan evlatları çalışmış kazanmış, onun hakkını ye, bunun hakkını çiğne sonra kalk kardeşim adalet yok dünya da de.

Vatandaş serasını ısıtsın, ilacını yapsın, fidelerin suyunu versin, bakımını yapsın; çoban dağlarda koyun gütsün, soğuk sıcak hayvanların peşinde koşsun sen gel seranın ürünlerini çal; çobanın hayvanlarını kurban arifesi götür sat.

Adam oğlunu halife şikayet eder. Çocuğum bana gereken saygıyı hürmeti göstermiyor. Çok kaba davranıyor. Baş edemedim size getirdim der.

Çocuk bu sefer tamam kaba davranıyorum. Babaların hiç mi görevleri yok  çocuklarına der?

Halife var der. Güzel isim verecek, aile terbiyesinden yoksun bırakmayacak, iyi meslek sahibi yapacak.

Babam bunların hiçbirini yapmadı der.

Halife adama kızar.

Çocuğa da nasihat eder.

Önce yürekte başlar adalet

Sorgulamak gerekir benim davrandığım gibi birisinin hakkını yediğim gibi birisi kalksa hey hemşerim, dur bakalım, burası herkesindir fakat işin aslı farklıdır.

Ben istemediğimde olmaz. Başarım var ürünüm var.

Yok, hemşerim görünüşte var o.

Gerçekte biz biliriz.

Allah’ım kullar unutur, acelecidirler, fakat senin adaletine güvenimiz sonsuz.