Toni Wagner 21. yüzyılda yaşayacak insanların sahip olmaları gereken becerileri şu şekilde sıralamıştır: 1. Eleştirel düşünme ve problem çözme becerisi. 2. Hayatın farklı katmanları arasında iş birliği kurma becerisi. 3. Zihinsel çeviklik ve esneklik. 4. İnisiyatif alma ve girişimcilik. 5. Sözlü ve yazılı iletişim. 6. Bilgiye ulaşma ve işleme becerisi. 7. Meraklanma ve hayal kurma becerisi.

Eleştirel düşünme ve problem çözme becerisi: kendisine her sunulan bilgiyi olduğu gibi kabul eden, her şeye “evet” diyen bir çocuk, büyüdüğü zaman icat yapma, yaratıcı düşünüp problem çözmede başarılı olamaz. Bir ülkenin eğitim sistemi bilgi merkezli kurgulanmışsa, 10. yüzyılın öğrenme biçimleriyle hareket ediyor demektir. 10. yüzyılda tarım toplumunun bilgi sistemleri az, bilgiye ulaşma kanalları sınırlı ve daha çok din merkezli ve hurafeye dayalı bir yapı vardı. 21. yüzyılda bu algının, anlayışın hiçbir pratik karşılığı bulunmamaktadır. Google arama motoruna “empati” kavramını girip arama yaptığınızda 6 milyon 170 bin veriye ulaşmak mümkün. Bilgiye ulaşma sorunu yoksa, ulaşılan bilgiyi irdeleme, işe vuruk bilgi haline dönüştürme, eleştirme ve problem çözme becerisini kazandıracak eğitim sistemlerine ihtiyaç vardır. 8. Sınıf öğrencilerine yönelik düzenlediğim bir eğitim programında; onlara apple logosunu gösterdim. Bu logonun farklı hikâyeleri olduğunu, onlara bu hikâyelerden birisi olan Adem ile Havva hikâyesini anlatacağımı söyledim. Cennette yaşayan Adem ile Havva merak edip yasak meyveyi yediler ve cennetten atıldılar. Biz de merak edip iphone icat ettik. Bu logonun hikâyesi bu. Bu hikâyeyi beğendiniz mi? Diye sordum. Öğrenciler “Harika” dediler, beğendiklerini ifade ettiler. Bir öğrenci parmak kaldırıp bu logo yanlış dedi. Onu yanıma çağırıp neden yanlış olduğunu sordum. Bu öğrenci: Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi öğretmenimiz: Allah adaletlidir ve sonsuz ilim sahibidir.” Dedi. Bu logoda bir tane ısırık var. Oysa cennetten iki kişi atıldı. O halde biri ısırdı diğeri ısırmadı. Madem Allah adaletli, meyveyi ısırmayanı cennetten neden attı? Allah’ın sonsuz ilim sıfatı var. Elmayı kimin ısırdığını bilmiyor muydu? Dedi. Şaşırdım ve ona: Bu logonun nasıl olmasını istiyorsun? Diye sordum: Elmanın diğer tarafına da bir ısırık yapılmasını istiyorum, dedi. Bu şekilde düşünmeyi kimden öğrendiği sorduğumda, hakim olan babasından öğrendiği ifade etti. Bu öğrencinin sahip olduğu düşünme biçimi, eleştirel düşünme becerisinden başka bir şey değildi.

Hayatın farklı katmanları arasında iş birliği kurma becerisi: 21. yüzyıl kültürlerarası entegrasyonu daha fazla artıracağı için, bu kültürlerarası entegrasyonu daha kolay hale getirecek becerilere çocukların daha fazla sahip olması gerekecektir. Salman Khan’ın “Dünya Okulu” kitabında ifade ettiği gibi, uluslararası online okullar, online sınıflar ve online öğrenciler ve bu öğrenciler arasında online başlayan daha sonra da yüz yüze iletişimin ve etkileşimin yaşandığı bir süreç ortaya çıkacaktır. Küresel rekabet artacak, kültürlerarası iş birliği ve etkileşim hızlanacaktır. 10. yüzyılda başat değer olan klan kültürü, şövenizm yerini, kültürel entegrasyon merkezli dünya vatandaşlığına bırakacaktır. 19. yüzyıla kadar ülkeleri işgal etme, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını sömürme şeklindeki uygulamalar tarih kitaplarında kalacaktır. Muhtemelen bu tür sömürü hem ekonomik hem de ülkelerin ticari stratejileri açısından sorun yaşanmasına sebep olacağı için, Arge ile yaratılan değerler, ekonomik ve teknolojik bağımlılıkla devam edecek, sömürü pazar yaratılarak, biçim ve şekil değiştirerek varlığını sürdürecektir. Iphone 8 plus 64 gb telefon, 7499 TL’dir. Bu telefonun ortalama kullanım süresi üç yıl olarak hesaplanırsa bu telefonun fanatikleri her üç yılda bir telefonlarını değiştirerek, mevcut sömürü düzeninin gönüllüleri arasında yerlerini alacaklardır.

Zihinsel çeviklik ve esneklik: Türk eğitim sisteminin bağımlı olduğu merkezi sınavlarda beş seçenek vardır ve bu beş seçenekten sadece bir tanesi doğru, dördü ise yanlıştır. Bu algı ile yetiştirilen çocuklar, 21. yüzyılda yaşam alanı çok dar olan, kısa paslaşmaların yoğun yaşandığı coğrafyaların dışına çıkamayacaklardır. PISA (2015) sınavında çıkan bir soruda metro plânı verilmişti. Çocuklara şu soru soruldu: Bu metroya hangi istasyonlardan girersek, tüm şehri dolaşabiliriz? Bizim çocuklar “H” istasyonunu işaretlemişler ve verdikleri cevaplar doğru idi. Oysa “H”, “T” ve “Z” istasyonlarından da binseler şehri gezebilirler. Bu durum “Dediğim dedik öttüğüm düdük.” Atasözünde ifade edilen insan tipini yetiştirmekten başka bir şey değildir. Zihinsel çevikliğe ve esnekliğe sahip olmayan toplumların 21. yüzyılda rekabet etme, Arge ile ürettiğine pazar bulma olasılığı da düşüktür. Coco cola Arabistan’da bu esnek düşünememenin travmasını yaptığı reklamda yaşamıştır. Bilboardlara asılan reklamda soldan sağa doğru yerde, susuz kalmış ve sürünen bir kişi, Coca cola’yı bulup içen ve sonra canlanan ve koşmaya başlayan kişi görselleriyle verilmiştir. Bu reklamdan sonra Coca cola satışları düşmüştür. Bu durumun nedeni araştırıldığında, Amerikalılar soldan sağa yazdıkları için reklamı böyle tasarlamışlardır. Arabistan da ise tamamen tersi bir durum vardır. Arapça sağdan sola yazıldığı için, bu ülke vatandaşları koşan bir adam, Coca cola içiyor ve yerde sürünmeye başlıyor. Bu reklamın hedef kitleye verdiği mesaj, eğer Coca cola içerseniz, hareketli ve canlı olma özelliğinizi yitirir, yerde sürünmeye başlarsınız, şeklindedir. Buu nedenle Arabistan vatandaşları Coca cola almamışlar ve reklam başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 21. yüzyılda küresel ortaklarınız, küresel komşularınız ve küresel müşterileriniz olacaktır. Bu zihinsel çeviklik ve esnekliğe sahip bireyler yetiştirilemezse, eğitim sadece Türk’ün Türk’e propagandasından başka hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

İnisiyatif alma ve girişimcilik: 21. yüzyıl becerisine sahip olan nesli yetiştirmenin yolu, özgür beyinlere yatırım yapmak ve girişimci ruhu ateşleyebilmektir. Obama’nın okullar açıldığı dönemde, öğrencilere yönelik yaptığı bir konuşma dikkat çekicidir: Sevgili çocuklar, bilgisayarda oyun oynayın. İki oyun oynarsanız üçüncü oyunu siz yazın. Eğer üçüncü oyunu yazmazsanız, gelecekte Amerika’nın bugünkü gücünü ve zenginliğini bulamazsınız.” Uyarısında bulunmaktadır. Bu konuşmanın özünde inisiyatif alma ve girişimcilik vardır. Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp bu girişimci ruhun eseridir. Elon Musk’ın Tesla’sı, Elon Musk’ın Mars’a gitme hayali, bu inisiyatif alma ve girişimcilikle ilgilidir. Çok kısa bir süre önce sosyal medyada gördüğüm bir fotoğraf dikkatimi çekmişti: Süpermen eğer Türk olsaydı, pelerinini annesi bağlardı. Bu tür ailelere literatürde helikopter aile adı verilmektedir. İnisiyatif alma ve girişimcilik 21. yüzyılda karşılığı olan bir alandır. Sorun bu becerilere uygun kurgulanmamış eğitim sistemi, dayatmacı, demode olmuş müfredattır.

Sözlü ve yazılı iletişim: Sözlü ve yazılı iletişim sadece 21. yüzyılın değil, tüm zamanların becerisidir. Okumayan, okuduğunu anlamayan, sözlü ve yazılı iletişim kurma becerisine sahip olmayan bir nesil, bugünü kaybettiği gibi geleceği de kaybedecek demektir. Kelime dağarcığı sınırlı olan birey, dar düşünme, sığ düşünme sorunu ile karşı karşıyadır. İnsan beyni sözcüklerle düşünür. Yeterli sözcüğe sahip olmayanlar, hem düşünme, hem anlama, hem de sözlü-yazılı anlatma becerisine sahip olamaz. Çocuk henüz üç aylık olduğu günden itibaren ona hikâyeler okunmalı ve otuz milyon sözcüğü duyarak yetişmesi sağlanmalıdır. Kelime dağarcığı geliştikçe diğer becerilerinde de gelişme ortaya çıkacaktır. Bu sebeple, sözlü ve yazılı iletişim kapasitesi, aile eğitimini de kapsayan çok yönlü eğitim uygulamaları ile yeni bir kimlik kazandırılarak devam ettirilmelidir.

Bilgiye ulaşma ve işleme becerisi: 21. yüzyılda bireylerin en kolay ulaştıkları şey “bilgi” olacaktır. Bir arama motoru size on saniyeden de daha kısa zamanda milyonun üzerinde bilgi sunacaktır. Bu bilgileri irdeleme, analiz etme, işe yarayanları ve doğru olanları ayırt etme, 21. yüzyıl becerilerinde önemli bir yer tutacaktır. Amerikalı bir doktor muayene hanesine şu yazıyı asmıştır: İnternetten öğrendiğiniz bilgilerle, beni yönlendirmeye çalışırsanız, ilaç adı söylerseniz, sizden extra ücret alırım. Bu yazı, internetteki bilgilerin kirliliğine vurgu yapmaktadır. Bu bilgi kirliliğini aşmanın yolu “Bilgi Yönetimi” becerisidir. Bu beceriye sahip bireyler yetiştirmediğimizde; yüzlerce yiyeceğe sahip olduğu halde hangisinin zehirli, hangisinin sağlıklı olduğunu bilmediği için açlıktan ölen ilkel çağ insanından hiçbir farkı olmayacaktır.

Meraklanma ve hayal kurma becerisi: Dünyadaki bilimsel çalışmalar, icatlar, keşifler aslında bir hayalin ürünüdür. Okyanusları aşmak, beyaz ekranda görsel öğeleri izlemek, bir plastiğe şarkı sözlerini kaydetmek, binlerde kilometre uzaktaki kişilerle görüntülü konuşmak, hep bir hayalin sonucudur. Hayali olmayanın eseri de olmaz. Öğrencilere hayal kurdurmak, kurulan hayalleri hayata geçirme becerisi kazandırmak 21. yüzyılda da karşılığı olan bir beceri olarak varlığını sürdürecektir. Yıllar önce Çorum’da görev yapan bir öğretmenden duymuştum. Öğretmen, çocuklar, birinci sınıfa geldiklerinde hayallerini sorup yazmış. Bir çocuğun hayali çok dikkatini çekmiş. Rüzgâra kapılıp bulutların üzerine çıksam, bulutların üzerinden atlaya atlaya dünyayı gezsem, demiş. Öğretmen, mezuniyetten önce yine hayallerini yazmalarını istemiş. Bulutlara çıkmak isteyen öğrenci beş yılın bitiminde: Köyün minibüsüne binip Mecitözü’ne gitmek istiyorum, demiş. Okulda ne yaptık da bu çocuğun hayallerini minibüs ve Mecitözü ile sınırladık? Bu eğitim sistemi ile devam edersek, muhtemelen 21. yüzyılın lider kadrolarını yetiştirmede de başarısız olabiliriz.

Sonuç olarak; 21. yüzyıl becerileri elbette ki yedi beceri ile sınırlı değildir. Çocuklara değer kazandırmak, duygusal dayanıklılığı geliştirmek, düştüğü halde tekrar kalkıp savaşçı olmasını sağlamak önemli beceriler arasında yer alacaktır. 2050 yılına gelindiğinde yapay zekânın insanlardan daha iyi kod yazması, Google çevirinin yok olmaya yüz tutmuş dilleri canlandırıp çeviri yoluyla iletişim kanallarını geliştirmesi, insan beynine takılan çip yoluyla bazı becerilerin herhangi bir eğitim almadan beyne aktarılması, eskiyen bilgiler için yeniden yükleme yapılması, öğrenmeyi, okulu, öğretmeni, ders araç-gerecini etkileyecek, muhtemelen demode duruma düşürecektir. 4. Sanayi Devriminin miadını doldurup 5. Sanayi Devriminin konuşulduğu günümüzde, eğitim sistemlerini yeniden dizayn etmek, geleceği bu günden görüp, geleceği yönetmek mümkün. Biraz sağduyu, biraz vizyon, biraz proaktif tutum ve biraz da futuralist yaklaşım yeterli… Harari’nin de (2018) ifade ettiği gibi, 21. yüzyıla ayak uydurabilmek için yeni ürünleri üretmek, yeni icatlar yapmak yeterli gelmeyecek; her bireyin önce kendini tekrar tekrar yeniden inşa etmesi gerekecektir.

Kaynak:

Harari, Y. N. (2018). 21. Yüzyıl için 21 ders.(Çev. Selin Siral). İstanbul: Kolektif Kitap.